Anasayfa » Plastikler Deniz Kuşlarının Bağırsaklarını Yıkıyor teknoones
Teknoloji

Plastikler Deniz Kuşlarının Bağırsaklarını Yıkıyor teknoones

Kadrosunun analizlerinde tutarsız sonuçlar almasının sebebi bu olabilir: bireysel Bağırsaktaki mikroplastikler, mikrobiyal çeşitlilik ne kadar büyükse, sadece o denli yüksek stok mikroplastiklerin çeşitliliği ne kadar düşükse. Bir kuş ne kadar oldukça parçacık yerse, o otostopçu mikropların bağırsaklarına tutunma şansı o denli artar. Sadece kuş, daha yüksek bir mikroplastik hacmi (daha azca fakat daha ağır parçalar) yemişse, dış dünyadan daha azca mikrop tüketmiş olabilir.

Ayrıca, bilhassa pürüzlü mikroplastikler, kuşların hazım sistemlerini kazıyarak mikrobiyomu etkileyen travmaya niçin olabilir. Aslen, plastikoz makalesinin yazarları, Avustralya ve Yeni Zelanda kıyılarında yaşayan, mikroplastikler ve makroplastikler yemiş yabani etli-ayaklı yelkovan kuşlarının bağırsaklarında yoğun travma bulmuşlardır. (Ek olarak 1 milimetre kadar ufak plastik parçacıklara da baktılar.) “Plastikleri, hatta ufak miktarlarda plastikleri bile yuttuğunuzda, midenin yapısını, çoğu zaman oldukça, muazzam seviyede değiştirir,” diyor çalışmanın ortak yazarı, bir kirlilik ekoloğu olan Jennifer Lavers. plastiğin deniz hayatı üstündeki etkilerini araştıran Adrift Lab’de.

Spesifik olarak, kuşların midenin içi için koruyucu bir bariyer sağlamak suretiyle mukus üreten boru şeklindeki bezlerinin yanı sıra yemekleri sindiren hidroklorik asitte feci hasar buldular. Lavers, bu temel salgılar olmadan, kuşların “sizi sıhhatli ve formda tutan proteinleri ve öteki gıdaları de sindirip ememediklerini” söylüyor. Doğrusu öteki bakterilere, virüslere ve patojenlere maruz kalmaya hakkaten yatkın ve duyarlısınız.”

Bilim insanları buna “öldürücü olmayan tesir” diyor. Yutulan plastik parçaları bir kuşu derhal öldürmese bile ona ciddi halde zarar verebilir. Lavers bunu “bir-iki plastik yumruk” olarak adlandırıyor bu sebeple malzemeyi yiyecek kuşlara direkt zarar veriyor ve potansiyel olarak onları taşıdıkları patojenlere karşı daha savunmasız hale getiriyor.

Bugünün makalesine ve mikroplastik araştırmalarının büyük çoğunluğuna ilişik mühim bir ihtar, bir çok bilim insanının en ufak plastik parçacıkları çözümleme etmemiş olmasıdır. Sadece hususi ekipman kullanan araştırmacılar son zamanlarda nanometrenin milyonda biri ölçeğinde plastikler. Bunlar çevrede oldukça oldukça daha fazladır. (Okyanus yüzeyinde yüzen 11 milyar pound plastik olduğu bulgusunun büyük ihtimalle hafife alınmasının sebebi de budur, bu sebeple bu takım milimetrenin yalnızca üçte birine kadar olan parçacıkları dikkate alıyordu.) Sadece nanoplastikleri gözlemleme periyodu hâlâ zor. ve pahalı, bundan dolayı Fackelmann’ın grubu, deniz kuşlarının hazım sistemlerinde kaç adet olabileceğini ve onların da mikrobiyomu iyi mi etkileyebileceğini söylemesi imkansız.

İyi haber olma ihtimali yok. Nanoplastikler o denli küçüktür ki bir bir hücrelere nüfuz edebilir ve zarar verebilirler. Balıklar üstünde meydana getirilen deneyler, onları nanoplastiklerle beslerseniz, parçacıkların beyinlerine girerek hasara niçin bulunduğunu gösteriyor. Öteki hayvan emekleri da nanoplastiklerin bağırsak bariyerinden geçebildiğini ve öteki organlara göç edebildiğini bulmuştur. Hakikaten de, Lavers’in Ocak ayında gösterilen bir başka makalesi, mikroet ayaklı yelkovanın böbreklerinde ve dalaklarında mühim hasara niçin oldukları plastikler. Lavers, “Plastikoz kağıdında gösterdiğimiz zarar muhtemelen tutucu bu sebeple nanoplastik spektrumdaki parçacıklarla uğraşmadık” diyor. “Şahsen bunun fazlaca korkutucu bulunduğunu düşünüyorum bu sebeple plastosis kağıdındaki zarar çok çok fazla.”

Şimdi bilim insanları, yutulan plastiklerin yalnızca bir bir hayvanları değil, bütün popülasyonları tehlikeye atıp atamayacağını kestirmek için yarışıyorlar. “Bireysel düzeydeki bu zarar – bütün bu değişik ölümcül olmayan etkisinde bırakır, kimyasallara maruz kalma, mikrobiyom değişikliklerine maruz kalma, plastikleşme – nüfusun azalmasını sağlamak için kafi mi?” diye soruyor Lavers.

Bilim insanları bir düşünce donanması kurmak için kafi kanıta haiz olmadığından, jüri hala bu mevzuda kararsız. Sadece Lavers ihtiyatlılık ilkesine inanıyor. “Şu anda haiz olduğumuz kanıtların bir çok derinden kaygı verici” diyor. “Bence mantığın galip gelmesine izin vermeli ve plastiklerin şu anda birtakım türlerde nüfus azalmasına niçin olduğuna dair fazlaca güvenilir, tutucu bir faraziye yapmalıyız.”

Kaynak link

Kategoriler